Kayyuma İzmir’den tepki: ‘Darbe zihniyeti’ – Son Dakika Siyaset Haberleri

İzmir Emek ve Demokratik Güçler, siyasi partilere “kayyumlara hayır!” “Milletin iradesine evet” sloganıyla Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde toplandılar.
“Belediyeler bizimdir. “Gasplara izin vermeyeceğiz” pankartı taşıyan grup, yöneticilerin atanmasını yuhalama ve alkışlarla protesto etti ve sık sık şu sloganları attı:
“Zulümler bizi yıldıramaz”, “Direnerek kazanacağız”, “Yaşasın halkların eşitliği”, “Faşizme karşı omuz omuza”, “Susmayız, korkmayız, itaat etmeyiz”, “Milletin iradesi gasp edilemez”, Kayyum darbedir, darbeye hayır”, “Kayyum “Halk iktidara gelecektir”, “Kayyum gönderdik göndereceğiz”, “Kayyum göndereceğiz” birleşerek kazanalım”, “Gün gelecek ve AKP'nin halka karşı sorumlu olacağı günler gelecektir” sloganlar atıldı.
“DEMOKRASİNİN İLKELERİNE GÜVENDİĞİNİ İTİRAF ETTİ”
Ortak basın açıklamasını okuyan KESK İzmir manda sözcüsü Nihat Filiz, kayyum atamasının demokrasiye ve barışa “gözdağı” olduğunu söyledi. “Binlerce kişinin yüzde 48,92 oyu ile aday gösterilen İçişleri Bakanı tarafından seçilen DEM partisinin Hakkari Belediye Eşbaşkanını görevden alın ve parti sistemine katılan Cumhurbaşkanlığı seçimine partiye bağlı valilere kayyum atamak” onun yerine geriye kalan demokrasiyi tamamen ortadan kaldırmaktır. İçişleri Bakanı'nın açıklaması, selefi İçişleri Bakanı'nın “Mahkeme kararını sabırsızlıkla beklediğimizi” ve minimal demokrasi ilkelerinin çiğnendiğinin itirafını tekrarlıyor. Açıklama, bunun hukuki bir süreç değil, siyasi bir darbe olduğunu gösteriyor” dedi. dedi.
AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın “En çok darbe gören hükümetiz” açıklamasını “yol gösterici dil” olarak yorumlayan Filiz, “Demokrasiye, temel hukuk ilkelerine ve demokrasiye en büyük darbeyi vuran hükümet ve parti. Üçüncü vesayet dönemiyle birlikte halkın iradesini daha da gasp ettik.” Tarihe böyle geçtiler. Kabul etmek gerekir ki, Cumhurbaşkanı ve partisinin kararlarını halkın iradesinin üstünde görmek sivil darbe zihniyetinin bir devamıdır.
“Seçilmiş görevliler yerine yöneticilerin atanmasının normalleştirildiği ve bu durumun normalleştirildiği bir rejim kurmak istiyorlar” dedi.