Güncel Haberler

Sen de orada mısın? – Son dakika Pazar haberleri

Farabi'nin yaşamı boyunca 117 eser yazdığı söylenmektedir. Bu eserlerden günümüze sadece 25 tanesi ulaşabilmiştir. Onun bilimleri sınıflandırma biçimi Avrupalı ​​bilim adamları tarafından da kabul edildi. Ona göre ilimler üçe ayrılır: fizik, matematik ve metafizik. Tüm dünyada “ikinci öğretmen” olarak tanınır. Bildiğiniz gibi ilk öğretmen sayılan kişi Aristoteles'tir.

Farabi, Aristoteles'i anlamak için bir mihenk taşı görevi görüyor. Bu konu üzerinde ne kadar titizlikle çalıştığını anlayabiliyoruz. Aristoteles'in “Kitabü'n Nefs” (De Anima) adlı eserinin bir nüshasında Farabi'nin el yazısıyla “Bu kitabı 200 defa okudum” cümlesinin yazıldığı belirtiliyor.

Farabi, Aristoteles'i anlaşılır kılmakla kalmamış, aynı zamanda Platon'un düşünce dünyasına derinlemesine nüfuz etmiş, iki büyük filozofu birbiriyle ilişkilendirmiş ve onları bir anlamda yeniden yapılandırmıştır.

SES DENEYLERİ

Şüphesiz büyük bir filozoftur ancak onun en ilginç özelliklerinden biri de müzikle olan ilişkisidir. Ses deneyleri yaptı. Bu deneyler sonucunda havadaki titreşimlerin dalga boyuna bağlı olarak artıp azaldığını keşfetti ve büyük bir keşifte bulundu. Farabi, müzik aletlerinin yapımında gerekli kuralları belirleyen kişidir. Aynı zamanda kanun çalgısının da mucididir. (**)

“İnsan kendini bir şeyi yapmaya zorlamadıkça daima kolay olana doğru hareket eder.”

İnsanın bütünüyle eylemlerden oluştuğunu belirten filozofa göre, kendi hakikatimizin önünde engel olan bizleriz.

“Yok olma korkusuyla mı varsın?” Farabi'nin bu açıklaması onun insandan ne kastettiğini açıklamamızı gerektiriyor. İnsan başlangıçta var olan bir varlık değildir. Kendini yaratması ve “insan” olarak sunması gereken bir varlıktır.

Filozoflara göre her varlığın mükemmelliği, türlerinin farklılığında bulunur. İnsandan bahsedecek olursak, sözde tür ayrımı bizi “akıl” kavramına götürecektir. Günümüz postmodern dünyasında aklın bir işlevi olan düşünme mutluluğun önünde bir engel olarak görülse de Farabi'de durum tam tersidir. Ona göre mutluluk insanın kendini ve içinde yaşadığı evreni tanımasını, yani felsefe yapmasını gerektirir.

Felsefe yapmanın amacı sadece bireysel mutluluk değildir. Erdemli bir toplum inşa etmek de gereklidir. Farabi, “İnsanların birbirine yardım ettiği bir toplum mükemmel bir toplumdur” diyor ve sevginin dönüştürücü olduğunu vurguluyor: “Sevgi dönüştürücüdür, mutlak iyiliktir. “Sevmeyi ve sevilmeyi bilmeyen, bunu bilemez.”

Mesud Topal, Farabi üzerine yaptığı çalışmada çok ilginç bir noktaya dikkat çekiyor. Yapay zeka çalışmaları için hayati önem taşıyan bulanık mantığın köklerinin Farabi'ye dayandığını söylüyor. Kendisinin açıklaması özetle şöyle:

Aristoteles'e göre her şey iki noktadan oluşur; bir şey ya vardır ya da yoktur. Ya oldu ya da olmadı. Peki ara durum? Aristoteles'te ara durumlar yoktur. Farabi böyle bir netlikten söz edemeyeceğimizi söylüyor. Onun mantığına göre iki kesinlik arasında bir nokta vardır. Bu nokta “yarı yol” kısmıdır. Bulanık mantığın bize söylediği tam olarak budur.

Türkistan'ın Farab şehrinde doğan büyük Türk filozofu Farabi et-Türki'ye derin saygıyla…

* Farabi, Yaşar Aydınlı, İsam Yayınları.

** Farabi yok olmaktan mı korkuyorsun? Hazırlayan: Mesut Topal, Destek Yaynları.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
Antalya Haber
meritking casibom